Osmanlı Döneminde Ressamlar
18. yüzyıldan itibaren Avrupa’da eğitim alan gayrimüslim Osmanlı ressamlarının etkinlikleri Avrupai tarzda Osmanlı resim sanatı açısından önemlidir. Kurdukları atölyelerin, verdikleri derslerin, yurtiçi ve yurtdışında düzenlenen sergilere katılmalarının yanı sıra bazıları Osmanlı saray ressamlığı yapmış, saray ve kasırların süslemelerinde çalışmıştır. Avrupa tarzında Osmanlı resim sanatının benimsenip gelişmesinde gayrimüslim Osmanlı ressamlarını katkısını göstermesi bakımından Manas ailesinin ressam üyelerinin etkinlikleri ayrı bir önem taşımaktadır. Fakat Osmanlı hizmetinde çalışmış gayrimüslim sanatçıların etkinlikleri hakkında yapılan araştırmaların sınırlı oluşu bu aile hakkında da birçok noktayı karanlıkta bırakmıştır. Bu çalışmada birinci el kaynaklara ulaşılarak Manas ailesinin ressamlarının iki yüzyıl boyunca etkinliklerine bakılmış, üstlendikleri roller tartışılmıştır.
Kapadokya Ermenileri’nden Manas ailesi, 16. yüzyılda İstanbul’a yerleşmiş ve 18. yüzyıldan 20. yüzyıl başına kadar Osmanlı Sarayı için çalışmıştır. Çalışmada ailenin kökenleri, soyağacıyla ilgili veriler sunulurken, ressamlık yapanların aynı zamanda diplomat olduğu ve başta İtalya olmak üzere Avrupa’da eğitim aldığı anlaşılmıştır. Eserleri bilinen ilk ressam Rafael ve oğlu Manas, Rafael’in torunu Zenop; onun oğulları Rupen, Sebuh, Gaspar, Aleksandr ve yeğeni Josef Manas, ailenin etkinlikleri hakkında verilere ulaştığımız ressamlardandır. Manas ailesinden bu ressamların dışında, birçok değerli diplomat, tiyatrocu, yazar, gazeteci, müzisyen yetişmiştir. 18. yüzyılda Katolikliğe geçen aileden bazı kişilerin Avrupa’da eğitim alması, dil öğrenmelerinin yanı sıra sanatta da kendilerini geliştirmelerine olanak sağlamıştır. Dolayısıyla hem Osmanlı devletinin dış ilişkilerinde gerekli diplomat ihtiyacını karşılayacak öncelikli kişiler arasında olmuş, hem de sanat alanında gerekli rolü üstlenmişlerdir. Babadan oğula diplomatlık yapan söz konusu ressamlar daha çok Avrupai tarzda padişah portreleri resmederek, Osmanlı dünyasında imgelerinin yaygınlaşmasını isteyen padişahların yenileşme hareketlerini sanat alanına taşımışlardır. Yayınlarda daha önce kapsamlı olarak ele alınmamış Manas ailesi ressamlarının genel profili Ermenice, Osmanlıca kaynaklar, çeşitli belgeler ile Topkapı Sarayı Müzesi, Dolmabahçe Sarayı Müzesi ve çeşitli özel koleksiyonlarda bulunan imzalı eserlerinin sunduklarıyla yansıtılmıştır. Görev yaptıkları dönemde saraydan ağırlıklı olarak tasvir-i hümâyûn siparişi alan bu ressamların sanat eğitimleri padişahlar tarafından da desteklenmiştir. Öte yandan Manas ailesi ressamlarının 19. yüzyıldaki birincil mesleklerinin diplomatlık olduğu ve ‘saray ressamı’ olarak tanımlanmalarının sürekli saray çevresinde olup resim yapan kişi anlamına gelmediği, kısacası istihdamlarının salt bu şekilde yapılmadığı anlaşılmıştır.